ترجمة سورة الرحمن

الترجمة التركية - مجمع الملك فهد

ترجمة معاني سورة الرحمن باللغة التركية من كتاب الترجمة التركية - مجمع الملك فهد.
من تأليف: مجموعة من العلماء .

Rahman
Kur'anı öğretti.
İnsanı yarattı.
Ona, beyanı (konuşmayı hidayet ve sapıklık yolunu) öğretti.
Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir.
Bitkiler ve ağaçlar secde ederler.
Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.
Sakın dengeyi bozmayın.
Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayın.
Allah, yeri canlılar için yaratmıştır.
Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.
Cinleri öz ateşten yarattı.
O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
(O,) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 
İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.
Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar.
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
İkisinden de inci ve mercan çıkar.
Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Denizde yüce dağlar gibi yükselen gemiler de O’nundur.
Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Yer yüzünde bulunan her canlı yok olacak.
Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin yüzü bâki kalacak.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Göklerde ve yerde bulunan herkes, O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir.
O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Ey insan ve cin! Sizin de hesabınızı ele alacağız.
Hal bu iken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.
Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Gök yarılıp da kızarmış yağ renginde gül gibi olduğu zaman,
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İşte o gün insana da cine de günahı sorulmaz.
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. 
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşır dururlar.
Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır.
Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
İki cennette çeşit çeşit ağaçlarla doludur.
Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İkisinde de her türlü meyveden çift çift vardır.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. İki cennetin de meyvesinin devşirilmesi yakındır.
Öyleyken Rabinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Bu cennetler koyu yeşildirler.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İçlerinde huyu güzel, yüzü güzel kadınlar vardır.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş huriler vardır.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel döşemelere yaslanırlar.
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir.
سورة الرحمن
معلومات السورة
الكتب
الفتاوى
الأقوال
التفسيرات

سورة (الرَّحْمن) من السُّوَر المكية، وقد أبانت عن مقصدٍ عظيم؛ وهو إثباتُ عموم الرحمة لله عز وجل، وقد ذكَّر اللهُ عبادَه بنِعَمه وآلائه التي لا تُحصَى عليهم، وفي ذلك دعوةٌ لاتباع الإله الحقِّ المستحِق للعبودية، وقد اشتملت السورةُ الكريمة على آياتِ ترهيب وتخويف من عقاب الله، كما اشتملت على آياتٍ تُطمِع في رحمةِ الله ورضوانه وجِنانه.

ترتيبها المصحفي
55
نوعها
مكية
ألفاظها
352
ترتيب نزولها
97
العد المدني الأول
77
العد المدني الأخير
77
العد البصري
76
العد الكوفي
78
العد الشامي
78

* سورة (الرَّحْمن):

سُمِّيت سورة (الرَّحْمن) بهذا الاسم؛ لافتتاحها باسم (الرَّحْمن)، وهو اسمٌ من أسماءِ الله تعالى.

* ذكَرتْ سورةُ (الرحمن) كثيرًا من فضائلِ الله على عباده:

عن جابرِ بن عبدِ اللهِ رضي الله عنهما، قال: «خرَجَ رسولُ اللهِ ﷺ على أصحابِه، فقرَأَ عليهم سورةَ الرَّحْمنِ، مِن أوَّلِها إلى آخِرِها، فسكَتوا، فقال: «لقد قرَأْتُها على الجِنِّ ليلةَ الجِنِّ فكانوا أحسَنَ مردودًا منكم! كنتُ كلَّما أتَيْتُ على قولِه: {فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ}، قالوا: لا بشيءٍ مِن نِعَمِك رَبَّنا نُكذِّبُ؛ فلك الحمدُ!»». أخرجه الترمذي (٣٢٩١).

1. من نِعَم الله الظاهرة (١-١٣).

2. نعمة الخَلْق (١٤-١٦).

3. نِعَم الله في الآفاق (١٧-٢٥).

4. من لطائف النِّعَم (٢٦-٣٢).

5. تحدٍّ وإعجاز (٣٣-٣٦).

6. عاقبة المجرمين (٣٧-٤٥).

7. نعيم المتقين (٤٦-٧٨).

ينظر: "التفسير الموضوعي لسور القرآن الكريم" لمجموعة من العلماء (7 /550).

مقصدُ سورة (الرَّحْمن) هو إثباتُ الرحمةِ العامة لله عز وجل، الظاهرةِ في إنعامه على خَلْقه، وأعظمُ هذه النِّعَم هو نزول القرآن، وما تبع ذلك من نِعَم كبيرة في هذا الكون.

يقول الزَّمَخْشريُّ: «عدَّد اللهُ عز وعلا آلاءه، فأراد أن يُقدِّم أولَ شيءٍ ما هو أسبَقُ قِدْمًا من ضروب آلائه وأصناف نَعْمائه؛ وهي نعمة الدِّين، فقدَّم من نعمة الدِّين ما هو في أعلى مراتبِها وأقصى مَراقيها؛ وهو إنعامُه بالقرآن وتنزيلُه وتعليمه؛ لأنه أعظَمُ وحيِ الله رتبةً، وأعلاه منزلةً، وأحسنه في أبواب الدِّين أثرًا، وهو سَنامُ الكتب السماوية ومِصْداقها والعِيارُ عليها.

وأخَّر ذِكْرَ خَلْقِ الإنسان عن ذكرِه، ثم أتبعه إياه؛ ليعلمَ أنه إنما خلَقه للدِّين، وليحيطَ علمًا بوحيِه وكتبِه وما خُلِق الإنسان من أجله، وكأنَّ الغرض في إنشائه كان مقدَّمًا عليه وسابقًا له، ثم ذكَر ما تميَّز به من سائر الحيوان من البيان؛ وهو المنطقُ الفصيح المُعرِب عما في الضمير». "الكشاف" للزمخشري (4 /443).