ترجمة سورة المرسلات

الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة

ترجمة معاني سورة المرسلات باللغة التركية من كتاب الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة.
من تأليف: فريق مركز رواد الترجمة بالتعاون مع موقع دار الأسلام .

Yemin olsun, ardı ardına gönderilenlere.
Şiddetle esip savuranlara.
Yaydıkça yayanlara.
Ayırdıkça ayıranlara.
Zikri getirip, bırakanlara.
Gerek özür için olsun, gerek uyarı için.
Şüphe yok ki, size vaadedilen mutlaka gerçekleşecektir.
Yıldızların ışığı söndüğü zaman.
Gök yarıldığında.
Dağlar parçamparça olup savrulduğunda.
Peygamberlere ümmetleri hakkında şahitlik vakitleri bildirildiği zaman.
Bu, hangi güne ertelenmiş?
Ayrım (hüküm) gününe (ertelenmiştir).
Hüküm gününün ne olduğunu sen ne bileceksin?
O gün vay yalanlayanların haline!
Biz, öncekileri helak etmedik mi?
Sonra arkadan gelenleri de onların arkasına takacağız.
Biz, günahkârlara işte böyle yaparız.
O gün vay yalanlayanların haline!
Sizi basit bir sudan yaratmadık mı?
Ve onu sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
Belli bir süreye kadar.
Buna gücümüz yeter. Ne güzel güç yetirenleriz.
O gün yalanlayanların vay haline!
Biz, yeryüzünü bir toplanma yeri kılmadık mı?
Diri olanları da, ölü olanları da.
Orada yüksek dağlar yaratıp size tatlı su içirmedik mi?
O gün yalanlayanların vay haline!
Yalanlamış olduğunuza (azaba) doğru yürüyün bakalım!
Üç kollu (ateşin) gölgesine doğru yürüyün!
Ne gölgelendirir, ne alevden korur.
O, her biri saraylar gibi olan kıvılcımlar saçar.
Her biri sarı develer gibidir.
O gün yalanlayanların vay haline!
Bu, onların konuşamayacakları bir gündür.
Onların özür dilemelerine dahi izin verilmez.
O gün yalanlayanların vay haline!
Bu, ayırma (hüküm) günüdür. Sizi ve evvelkileri bir araya toplarız.
Eğer bir tuzağınız varsa, haydi bana karşı tuzak kurun!
O gün, yalanlayanların vay haline!
Şüphesiz ki takva sahipleri, gölgelerde pınar başlarındadır.
Ve canlarının çekip-arzu ettiği meyveler (arasındadırlar).
Yaptığınız ameller sebebi ile afiyetle yiyin, için.
Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.
O gün yalanlayanların vay haline!
Yiyin ve biraz yararlanın; muhakkak ki siz günahkârlarsınız.
O gün, yalanlayanların vay haline!
Onlara; “Rükû edin!” denildiği zaman rükû etmezlerdi.
O gün yalanlayanların vay haline!
Onlar bundan (Kur'an'dan) sonra artık hangi söze iman edecekler?
سورة المرسلات
معلومات السورة
الكتب
الفتاوى
الأقوال
التفسيرات

سورة (المُرسَلات) من السُّوَر المكية، نزلت بعد سورة (الهُمَزة)، وقد جاءت ببيانِ قدرة الله على بعثِ الناس بعد هلاكهم؛ فهو المتصفُ بالرُّبوبية والألوهية، وقد افتُتحت بمَشاهدِ القيامة، والتذكير بمَصارعِ الغابرين، وذكَرتْ تأمُّلات في خَلْقِ الإنسان والكون؛ ليعودَ الخلقُ إلى أوامرِ الله، وليستجيبوا له سبحانه، و(المُرسَلات): هي الرِّياحُ التي تهُبُّ متتابِعةً.

ترتيبها المصحفي
77
نوعها
مكية
ألفاظها
181
ترتيب نزولها
33
العد المدني الأول
50
العد المدني الأخير
50
العد البصري
50
العد الكوفي
50
العد الشامي
50

* سورة (المُرسَلات):

سُمِّيت سورة (المُرسَلات) بذلك؛ لافتتاحها بالقَسَمِ الإلهيِّ بـ(المُرسَلات)؛ وهي: الرِّياح التي تهُبُّ متتابِعةً.

سورة (المُرسَلات) من السُّوَر التي شيَّبتْ رسولَ الله صلى الله عليه وسلم:

عن ابنِ عباسٍ رضي الله عنهما، قال: «قال أبو بكرٍ الصِّدِّيقُ رضي الله عنه لرسولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم: يا رسولَ اللهِ، أراكَ قد شِبْتَ! قال: «شيَّبتْني هُودٌ، والواقعةُ، والمُرسَلاتُ، و{عَمَّ يَتَسَآءَلُونَ}، و{إِذَا اْلشَّمْسُ كُوِّرَتْ}». أخرجه الحاكم (3314).

1. مَشاهد القيامة (١-١٥).

2. مَصارع الغابرين (١٦-١٩).

3. تأمُّلات في خَلْقِ الإنسان والكون (٢٠-٢٨).

4. عودٌ لمَشاهد القيامة (٢٩-٥٠).

ينظر: "التفسير الموضوعي لسور القرآن الكريم" لمجموعة من العلماء (8 /540).

مقصدُ سورة (المُرسَلات): الاستدلالُ على وقوع البعث بعد فَناء الدنيا، والاستدلال على إمكانِ إعادة الخَلْقِ بما سبَق من خَلْقِ الإنسان وخلق الأرض، وفي ذلك دلائلُ على قدرة الله، واتصافِه بالوَحْدانية والرُّبوبية.

ينظر: "التحرير والتنوير" لابن عاشور (29 /419).