ترجمة سورة التغابن

Turkish - Turkish translation

ترجمة معاني سورة التغابن باللغة التركية من كتاب Turkish - Turkish translation.

Tegabun Suresi


Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'i tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd O'nadir. Her seye gücü yeten O'dur.

Sizi O yaratti. Kiminiz kâfirdir, kiminiz mümin. Allah yaptiklarinizi görmektedir.

Zira gökleri ve yeri hak ile yaratti. Sizi sekillendirdi ve sekillerinizi de güzel yapti. Dönüs ancak O'nadir.

Göklerde ve yerde olanlari, gizlediginiz ve açiga vurdugunuz seyleri bilir. Allah, gögüslerin özünü bilir.

Önceden inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? (Onlar) islerinin vebalini tattilar ve onlar için aci bir azap vardir.

Böyledir, çünkü onlara peygamberleri, açik deliller getirirlerdi, fakat onlar: "Bir insan mi bize yol gösterecek?" dediler ve yüz çevirdiler. Allah da muhtaç olmadigini gösterdi. Allah zengindir, övülmeye lâyiktir.

Inkâr edenler, katiyyen diriltilmeyeceklerini sandilar. De ki: "Hayir! Rabbim hakki için mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptiklariniz size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydir".

Artik Allah'a, Resulüne ve indirdigimiz nura (Kur'ân'a) inanin. Allah yaptiklarinizdan haberdardir.

Toplanma günü için sizi topladigi zaman var ya, iste o gün, kimin aldandiginin açiga çikacagi aldanma günüdür. Kim Allah'a inanir ve yararli is yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacaklari, altlarindan irmaklar akan cennetlere sokar. Iste büyük kurtulus budur.

Inkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, iste onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedi kalacaklardir. Ne kötü gidilecek yerdir orasi!

Allah'in izni olmayinca hiç bir musibet isabet etmez. Kim Allah'a inanirsa, Allah onun kalbini dogruya götürür. Allah her seyi bilendir.

Allah'a itaat edin, Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düsen apaçik bir duyurmadir.

Allah ki O'ndan baska tanri yoktur. Müminler Allah'a dayansinlar.

Ey iman edenler! Eslerinizden ve çocuklarinizdan size düsman olanlar da vardir. Onlardan sakinin. Ama affeder, kusurlarini baslarina kakmaz, hos görür ve bagislarsaniz, bilin ki Allah çok bagislayan çok merhamet edendir.

Dogrusu mallariniz ve çocuklariniz sizin için bir imtihandir. Büyük mükafat ise Allah'in yanindadir.

O halde gücünüzün yettigi kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin, kendi iyiliginize olarak harcayin. Kim nefsinin cimriliginden korunursa iste onlar kurtulusa erenlerdir.

Eger Allah'a güzel bir borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi bagislar. Allah çok mükafat verendir, halimdir.

Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.
سورة التغابن
معلومات السورة
الكتب
الفتاوى
الأقوال
التفسيرات

سورة (التغابُنِ) من السُّوَر المدنية، وقد افتُتحت بتعظيم الله عزَّ وجلَّ، وجاءت مُحذِّرةً الناسَ من يوم القيامة وهولِه؛ للعودة إلى طريق النجاح؛ وهو صراط الله المستقيمُ الذي بيَّنه صلى الله عليه وسلم، و(التغابُنُ): اسمٌ من أسماء يوم القيامة.

ترتيبها المصحفي
64
نوعها
مدنية
ألفاظها
242
ترتيب نزولها
108
العد المدني الأول
18
العد المدني الأخير
18
العد البصري
18
العد الكوفي
18
العد الشامي
18

* قوله تعالى: {يَٰٓأَيُّهَا اْلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِنَّ مِنْ أَزْوَٰجِكُمْ وَأَوْلَٰدِكُمْ عَدُوّٗا لَّكُمْ فَاْحْذَرُوهُمْۚ} [التغابن: 14]:

سأل رجُلٌ ابنَ عباسٍ عن هذه الآيةِ، فقال رضي الله عنه: «هؤلاء رجالٌ أسلَموا مِن أهلِ مكَّةَ، وأرادوا أن يأتُوا النبيَّ صلى الله عليه وسلم، فأبى أزواجُهم وأولادُهم أن يَدَعوهم أن يأتوا رسولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم، فلمَّا أتَوْا رسولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم رأَوْا أصحابَهم قد فَقِهوا في الدِّينِ، هَمُّوا أن يُعاقِبوهم؛ فأنزَلَ اللهُ: {يَٰٓأَيُّهَا اْلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِنَّ مِنْ أَزْوَٰجِكُمْ وَأَوْلَٰدِكُمْ عَدُوّٗا لَّكُمْ فَاْحْذَرُوهُمْۚ} [التغابن: 14] الآيةَ». أخرجه الترمذي (٣٣١٧).

* سورة (التغابُنِ):

سُمِّيت سورة (التغابن) بهذا الاسم؛ لوقوع لفظ (التغابن) فيها؛ قال تعالى: {يَوْمَ يَجْمَعُكُمْ لِيَوْمِ اْلْجَمْعِۖ ذَٰلِكَ يَوْمُ اْلتَّغَابُنِۗ وَمَن يُؤْمِنۢ بِاْللَّهِ وَيَعْمَلْ صَٰلِحٗا يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّـَٔاتِهِۦ وَيُدْخِلْهُ جَنَّٰتٖ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا اْلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۚ ذَٰلِكَ اْلْفَوْزُ اْلْعَظِيمُ} [التغابن: 9].

يقول القُرْطُبيُّ: «وسُمِّي يومُ القيامة يومَ التغابن؛ لأنه غبَنَ فيه أهلُ الجنَّةِ أهلَ النار؛ أي: إن أهلَ الجنَّة أخذوا الجنَّةَ، وأخذ أهلُ النارِ النارَ، على طريقِ المبادَلة؛ فوقَع الغَبْنُ لأجلِ مبادَلتِهم الخيرَ بالشرِّ، والجيِّدَ بالرديءِ، والنعيمَ بالعذاب.

يقال: غبَنْتُ فلانًا: إذا بايَعْتَه أو شارَيْتَه، فكان النقصُ عليه، والغلَبةُ لك، وكذا أهلُ الجنَّة وأهلُ النار». "تفسير القرطبي" (18 /136).

1. الإيمان بالله تعالى (١-٤).

2. المَغْبُونون (٥-٧).

3. التغابُنُ (٨-١٠).

4. على طريق النجاح (١١-١٣).

5. فتنة الأهل والمال (١٤-١٨).

ينظر: "التفسير الموضوعي لسور القرآن الكريم" لمجموعة من العلماء (8 /191).

اشتملت سورةُ (التغابُنِ) على تنزيهِ الله عز وجل من النقائص، واتصافِه بالعدل والكمال المطلق، وأتت السورة بالمبالغة في تحذيرِ الناس من يوم القيامة الذي يَفصِل اللهُ فيه بين الخلائق؛ لإحقاق الحق؛ ففيه يُقتصُّ لكل مخلوق، وتُرَدُّ كلُّ الحقوق، و(التغابن): اسمٌ من أسماء يوم القيامة.

ينظر: "مصاعد النظر للإشراف على مقاصد السور" للبقاعي (3 /90)، "التحرير والتنوير" لابن عاشور (28 /259).