ترجمة سورة نوح

الترجمة التركية - شعبان بريتش

ترجمة معاني سورة نوح باللغة التركية من كتاب الترجمة التركية - شعبان بريتش.
من تأليف: شعبان بريتش .

Kendilerine acı bir azap gelmeden önce kavmini uyar diye Nuh’u kavmine göndermiştik.
Ey kavmim, dedi. Ben, sizin için açık bir uyarıcıyım.
Allah’a ibadet edin, ondan sakının ve bana itaat edin, diye.
O, sizin günahlarınızı bağışlasın ve belli bir ecele kadar sizi ertelesin. Allah’ın belirlediği ecel gelince artık o geri bırakılmaz, eğer bilmiş olursanız.
Rabbim, dedi. Ben kavmimi gece gündüz davet ettim.
Davetim onların kaçmasından başka bir şeyi artırmadı.
Doğrusu ben, senin onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler, direttiler ve kibirlendikçe kibirlendiler.
Sonra ben onları açıktan açığa davet ettim.
Sonra onlara açıktan açığa da, gizli gizli de (davet ettim).
Onlara dedim ki: Rabbinizden bağışlanma dileyin, çünkü o çok bağışlayıcıdır.
Gökten size bol yağmurlar yağdırır.
Mallarınızı ve çocuklarınızı çoğaltır, sizin için bahçeler verir, nehirler verir.
Size ne oluyor da Allah’ın azametini ummuyorsunuz/korkmuyorsunuz?
Oysa O, sizi aşamalar halinde yarattı.
Allah’ın yedi göğü üst üste nasıl yarattığını görmüyor musun?
Onların arasında Ay’a bir nur kılmış, Güneş’i de kandil yapmıştır.
Allah sizi bir bitki gibi topraktan yaratmıştır.
Sonra sizi oraya döndürecek ve tekrar oradan çıkaracaktır.
Allah sizin için yeryüzünü döşek kıldı.
Geniş yollarında gezip dolaşın diye.
Nuh: Rabbim, dedi. Onlar bana isyan ettiler. Malı ve evladı kendisine hüsrandan başka bir şey artırmayan kimseye uydular.
Büyük büyük tuzak kurdular.
Sakın ilahlarınızı bırakmayın! Vedd’i, Suvâ’ı, Yeğûs’u, Yeûk’u ve Nesr’i bırakmayın! dediler.
Ve birçoklarını yoldan saptırdılar. Sen de o zalimlere sapıklıktan başkasını arttırma.
Günahlarından dolayı suda boğuldular, ateşe atıldılar. Kendilerine Allah dışında bir yardımcı da bulamadılar.
Nuh: Rabbim, dedi. Yeryüzünde dolaşan tek bir kâfir bırakma!
Çünkü eğer onları bırakırsan, senin kullarını saptırırlar ve sadece yoldan çıkmış, kâfir evlat dünyaya getirirler.
Rabbim! Beni bağışla! Anamı, babamı ve iman ederek evime giren erkek ve kadın müminleri de. Zalimlerin de ancak helakini arttır.
سورة نوح
معلومات السورة
الكتب
الفتاوى
الأقوال
التفسيرات

سورة (نوح) من السُّوَر المكية، وقد جاءت على ذكرِ قصة (نوح) مع قومه، وما عاناه في طريق الدعوة إلى الله من عنادهم وتكبُّرهم، مع بيانِ موقف الكافرين ومآلهم، وفي ذلك تسليةٌ للنبي صلى الله عليه وسلم، وتحذيرٌ للكافرين أن يُنزِلَ الله بهم ما أنزله بقوم (نوح) عليه السلام، كما ثبَّتتِ السورةُ كلَّ من هو على طريق الدعوة إلى الله؛ ليكون (نوح) أسوةً له بعد النبي صلى الله عليه وسلم.

ترتيبها المصحفي
71
نوعها
مكية
ألفاظها
227
ترتيب نزولها
71
العد المدني الأول
30
العد المدني الأخير
30
العد البصري
29
العد الكوفي
28
العد الشامي
29

* سورة (نوح):

سُمِّيت سورة (نوح) بهذا الاسم؛ لورود قصةِ نوح عليه السَّلام فيها.

1. نوح عليه السلام يدعو قومه (١-٢٠).

2. موقف الكافرين ومآلهم (٢١-٢٧).

3. الخاتمة (٢٨).

ينظر: "التفسير الموضوعي لسور القرآن الكريم" لمجموعة من العلماء (8 /367).

يقول ابن عاشور رحمه الله: «أعظمُ مقاصدِ السورة ضربُ المثَلِ للمشركين بقوم نوح، وهم أول المشركين الذين سُلِّط عليهم عقابٌ في الدنيا، وهو أعظم عقابٍ؛ أعني: الطوفان.

وفي ذلك تمثيلٌ لحال النبي صلى الله عليه وسلم مع قومه بحالهم». "التحرير والتنوير" لابن عاشور (29 /186).