ترجمة سورة المطفّفين

الترجمة التركية - مجمع الملك فهد

ترجمة معاني سورة المطفّفين باللغة التركية من كتاب الترجمة التركية - مجمع الملك فهد.
من تأليف: مجموعة من العلماء .

Hilekârlara yazıklar olsun!
İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam,
onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan.
Onlar düşünmezler mi ki, diriltilecekler!
Büyük bir günde (hesap vermek için) öyle bir gün ki,
insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır.
Doğrusu günahkârların yazısı, muhakkak Siccîn’de olmaktır.
Siccîn nedir, bilir misin?
( o günahkarların yazısı ) Amellerin sayılıp yazıldığı bir kitaptır.
O gün vay haline yalancıların!
Ki onlar, ceza gününü yalan sayarlar.
Onu ancak hükümleri çiğneyen ve günaha dalan kimseler yalanlar.
Böyle birine âyetlerimiz okununca «Eskilerin masalları» derdi.
Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.
Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.
Sonra onlar cehenneme girerler.
Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur» denilir.
Hayır! Andolsun iyilerin kitabı İlliyyûn'dadır.
İlliyyûn nedir, bilir misin?
(O İlliyyûn'daki kitap) İçinde ameller kaydedilmiş bir kitaptır.
Kitabı, Allah’a yakın olanlar görür.
İyiler kesinkes cennettedir.
Onlar orada koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.
Onların yüzünde nimetlerin sevincini görürsün.
Kendilerine mühürlü hâlis bir içki sunulur.
Onun içiminin sonunda misk kokusu vardır. İşte yarışanlar ancak onda yarışsınlar.
Karışımı Tesnîm'dendir.
(O Tesnîm Allah'a) Yakın olanların içecekleri bir kaynaktır.
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.
Onlarla karşılaştıklarında kaş göz hareketiyle alay ederlerdi.
Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi.
Müminleri gördüklerinde: «Şüphesiz bunlar sapıtmış» derlerdi.
Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.
İşte o gün (ahirette) de iman edenler kâfirlere gülerler.
Koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.
Kâfirler, yaptıklarının cezasını buldular mı! (Elbette buldular.)
سورة المطففين
معلومات السورة
الكتب
الفتاوى
الأقوال
التفسيرات

سورة (المُطفِّفين) من السُّوَر المكية، وقد افتُتحت بوعيد المُطفِّفين الذين يتلاعبون بالميزان بُغْيةَ خداع الناس، متناسِين أنَّ هناك يومًا يبعثُ اللهُ فيه الخلائقَ، يحاسبهم على كلِّ صغيرة وكبيرة، وقد جاء فيها وعيدُ الفُجَّار بالعقاب الأليم، ووعدُ الأبرار بالثواب العظيم، وإكرامُ المؤمنين وإيلامُ المجرمين يوم البعث؛ جزاءً لهم على أعمالهم، وفي هذا كلِّه دعوةٌ للمُطفِّفين أن يؤُوبُوا إلى الله، ويَرجِعوا عن باطلهم.

ترتيبها المصحفي
83
نوعها
مكية
ألفاظها
170
ترتيب نزولها
86
العد المدني الأول
36
العد المدني الأخير
36
العد البصري
36
العد الكوفي
36
العد الشامي
36

* قوله تعالى: {وَيْلٞ لِّلْمُطَفِّفِينَ} [المطففين: 1]:

عن عبدِ اللهِ بن عباسٍ رضي الله عنهما، قال: «لمَّا قَدِمَ النبيُّ ﷺ المدينةَ، كانوا مِن أخبَثِ الناسِ كَيْلًا؛ فأنزَلَ اللهُ عز وجل: {وَيْلٞ لِّلْمُطَفِّفِينَ} [المطففين: 1]؛ فأحسَنوا الكَيْلَ بعد ذلك». أخرجه ابن حبان (٤٩١٩).

* سورة (المُطفِّفين):

سُمِّيت سورة (المُطفِّفين) بذلك؛ لافتتاحها بقوله تعالى: {وَيْلٞ لِّلْمُطَفِّفِينَ} [المطففين: 1]؛ وهم: الذين يتلاعبون في المكيال بُغْيةَ خداع الناس.

1. إعلان الحرب على المُطفِّفين (١-٦).

2. وعيد الفُجَّار بالعقاب الأليم (٧-١٧).

3. وعد الأبرار بالثواب العظيم (١٨-٢٨).

4. إكرام المؤمنين، وإيلام المجرمين (٢٩-٣٦).

ينظر: "التفسير الموضوعي لسور القرآن الكريم" لمجموعة من العلماء (9 /66).

يقول ابن عاشور: «اشتملت على التحذيرِ من التطفيف في الكيل والوزن، وتفظيعِه بأنه تحيُّلٌ على أكلِ مال الناس في حال المعاملة أخذًا وإعطاءً.
وأن ذلك مما سيُحاسَبون عليه يوم القيامة.
وتهويل ذلك اليوم بأنه وقوفٌ عند ربهم؛ ليَفصِلَ بينهم، وليجازيَهم على أعمالهم، وأن الأعمال مُحصاةٌ عند الله.
ووعيد الذين يُكذِّبون بيوم الجزاء، والذين يُكذِّبون بأن القرآن منزل من عند الله.

وقوبل حالُهم بضدِّه من حال الأبرار أهلِ الإيمان، ورفعِ درجاتهم، وإعلان كرامتهم بين الملائكة والمقربين، وذكرِ صُوَرٍ من نعيمهم.
وانتقل من ذلك إلى وصف حال الفريقين في هذا العالم الزائل؛ إذ كان المشركون يَسخَرون من المؤمنين، ويَلمِزونهم، ويستضعفونهم، وكيف انقلب الحالُ في العالم الأبدي». "التحرير والتنوير" لابن عاشور (30 /188).