ترجمة سورة المطفّفين

Turkish - Turkish translation

ترجمة معاني سورة المطفّفين باللغة التركية من كتاب Turkish - Turkish translation.

Müteffifin Suresi


Eksik ölçüp tartanlarin vay haline!

Onlar insanlardan kendilerine bir sey aldiklari zaman tam ölçerler.

Kendileri baskalarina bir sey ölçtükleri veya tarttiklari zaman eksik ölçer ve tartarlar.

Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mi?

Büyük bir gün için.

Öyle bir gün ki, insanlar o gün Rabblerinin huzurunda divan duracaklar.

Hayir hayir, kötülerin yazisi muhakkak Siccin'dedir.

Bildin mi sen, Siccin nedir?

Yazilmis bir kitaptir o.

Vay haline yalanlayanlarin o gün!

Onlar ceza gününü yalanlayanlardir.

Onu ancak siniri asan ve günaha düskün olanlar yalanlar.

Ona âyetlerimiz okundugu zaman, "eskilerin masallari" der.

Hayir hayir, öyle degil. Aksine onlarin kazandigi günahlar kalplerinin üzerine pas olmustur.

Hayir hayir, dogrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

Sonra onlar muhakkak cehenneme girecekler.

Sonra da onlara: "Iste bu, yalanlayip durdugunuz seydir" denilecek.

Hayir hayir, iyilerin yazisi muhakkak Illiyyîn'dedir.

Bildin mi sen, Illiyyîn nedir?

Yazilmis bir kitaptir o.

Allah'a yaklastirilmis melekler ona tanik olurlar.

Haberiniz olsun ki, iyiler nimet içindedir.

Tahtlar üzerinde etrafa bakarlar.

Yüzlerinde nimet ve mutlulugun sevincini görürsün.

Onlara damgali saf bir içki sunulur.

Onun sonu misktir. Iste ona imrensin artik imrenenler.

Karisimi Tesnim'dendir (En üstün cennet sarabindandir).

Allah'a yakin olanlarin içecekleri bir kaynaktir o.

Dogrusu o suç isleyenler inananlara gülüyorlardi.

Onlara ugradiklari vakit birbirlerine göz kirpiyorlardi.

Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardi.

Müminleri gördükleri vakit; "iste bunlar sapiklar" diyorlardi.

Oysa onlar müminler üzerine bekçi olarak gönderilmemislerdi.

Iste bugün de inananlar kâfirlere gülecek.

Koltuklar üzerinde etrafa bakacaklar.

Nasil, kâfirler yaptiklarinin cezasini buldular mi?
سورة المطففين
معلومات السورة
الكتب
الفتاوى
الأقوال
التفسيرات

سورة (المُطفِّفين) من السُّوَر المكية، وقد افتُتحت بوعيد المُطفِّفين الذين يتلاعبون بالميزان بُغْيةَ خداع الناس، متناسِين أنَّ هناك يومًا يبعثُ اللهُ فيه الخلائقَ، يحاسبهم على كلِّ صغيرة وكبيرة، وقد جاء فيها وعيدُ الفُجَّار بالعقاب الأليم، ووعدُ الأبرار بالثواب العظيم، وإكرامُ المؤمنين وإيلامُ المجرمين يوم البعث؛ جزاءً لهم على أعمالهم، وفي هذا كلِّه دعوةٌ للمُطفِّفين أن يؤُوبُوا إلى الله، ويَرجِعوا عن باطلهم.

ترتيبها المصحفي
83
نوعها
مكية
ألفاظها
170
ترتيب نزولها
86
العد المدني الأول
36
العد المدني الأخير
36
العد البصري
36
العد الكوفي
36
العد الشامي
36

* قوله تعالى: {وَيْلٞ لِّلْمُطَفِّفِينَ} [المطففين: 1]:

عن عبدِ اللهِ بن عباسٍ رضي الله عنهما، قال: «لمَّا قَدِمَ النبيُّ ﷺ المدينةَ، كانوا مِن أخبَثِ الناسِ كَيْلًا؛ فأنزَلَ اللهُ عز وجل: {وَيْلٞ لِّلْمُطَفِّفِينَ} [المطففين: 1]؛ فأحسَنوا الكَيْلَ بعد ذلك». أخرجه ابن حبان (٤٩١٩).

* سورة (المُطفِّفين):

سُمِّيت سورة (المُطفِّفين) بذلك؛ لافتتاحها بقوله تعالى: {وَيْلٞ لِّلْمُطَفِّفِينَ} [المطففين: 1]؛ وهم: الذين يتلاعبون في المكيال بُغْيةَ خداع الناس.

1. إعلان الحرب على المُطفِّفين (١-٦).

2. وعيد الفُجَّار بالعقاب الأليم (٧-١٧).

3. وعد الأبرار بالثواب العظيم (١٨-٢٨).

4. إكرام المؤمنين، وإيلام المجرمين (٢٩-٣٦).

ينظر: "التفسير الموضوعي لسور القرآن الكريم" لمجموعة من العلماء (9 /66).

يقول ابن عاشور: «اشتملت على التحذيرِ من التطفيف في الكيل والوزن، وتفظيعِه بأنه تحيُّلٌ على أكلِ مال الناس في حال المعاملة أخذًا وإعطاءً.
وأن ذلك مما سيُحاسَبون عليه يوم القيامة.
وتهويل ذلك اليوم بأنه وقوفٌ عند ربهم؛ ليَفصِلَ بينهم، وليجازيَهم على أعمالهم، وأن الأعمال مُحصاةٌ عند الله.
ووعيد الذين يُكذِّبون بيوم الجزاء، والذين يُكذِّبون بأن القرآن منزل من عند الله.

وقوبل حالُهم بضدِّه من حال الأبرار أهلِ الإيمان، ورفعِ درجاتهم، وإعلان كرامتهم بين الملائكة والمقربين، وذكرِ صُوَرٍ من نعيمهم.
وانتقل من ذلك إلى وصف حال الفريقين في هذا العالم الزائل؛ إذ كان المشركون يَسخَرون من المؤمنين، ويَلمِزونهم، ويستضعفونهم، وكيف انقلب الحالُ في العالم الأبدي». "التحرير والتنوير" لابن عاشور (30 /188).