ترجمة سورة الفجر

Diyanet Isleri - Turkish translation

ترجمة معاني سورة الفجر باللغة التركية من كتاب Diyanet Isleri - Turkish translation.

Fecr Suresi


Tanyerinin ağarmasına and olsun;

Zilhicce ayının ilk on gecesine and olsun;

Herşeyin çiftine de, tekine de and olsun;

Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez mi?

Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez mi?

Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?

Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?

Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?

Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?

Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?

Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?

Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?

Rabbin onları azap kırbacından geçirmiştir.

Doğrusu Rabbin hep gözetlemektedir.

Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman, o: "Rabbim beni şerefli kıldı" der.

Ama onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: "Rabbim bana hor baktı" der.

Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.

Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize özenmiyorsunuz.

Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.

Malı pek çok seviyorsunuz.

Ama yer, çarpılıp paralandığı zaman;

Melekler sıra sıra dizilip, Rabbinin buyruğu gelince,

O gün, cehennem ortaya konur. O gün insan öğüt almaya çalışır ama artık öğütten ona ne?

"Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaymışım" der.

O gün, hiç kimse, Allah'ın azabettiği gibi azabedemez.

Hiç kimse O'nun vurduğu bağ gibisini bağlayamaz.

Ey huzur içinde olan can!

O, senden, sen de O'ndan hoşnut olarak Rabbine dön!

Ey can! İyi kullarımın arasına gir.

Cennetime gir.
سورة الفجر
معلومات السورة
الكتب
الفتاوى
الأقوال
التفسيرات

سورة (الفجر) من السُّوَر المكية، نزلت بعد سورة (الليل)، وقد افتُتحت بقَسَمِ الله عز وجل بـ(الفجر)، وجاءت على ذكرِ ما عذَّب اللهُ به عادًا وثمودَ وقوم فرعون؛ ليعتبِرَ بذلك مشركو قريش، وفي ذلك تثبيتٌ للنبي صلى الله عليه وسلم على طريق الدعوة، وخُتمت السورة الكريمة بتقسيم الناس إلى أهل الشقاء وأهل السعادة.

ترتيبها المصحفي
89
نوعها
مكية
ألفاظها
139
ترتيب نزولها
10
العد المدني الأول
32
العد المدني الأخير
32
العد البصري
29
العد الكوفي
30
العد الشامي
30

* سورة (الفجر):

سُمِّيت سورة (الفجر) بهذا الاسم؛ لافتتاحها بقَسَمِ الله عز وجل بـ(الفجر)؛ قال تعالى: {وَاْلْفَجْرِ} [الفجر: 1].

1. في التاريخ عِبْرة وعِظة (١-١٤).

2. أهل الشقاء وأهل السعادة (١٥- ٣٠).

ينظر: "التفسير الموضوعي لسور القرآن الكريم" لمجموعة من العلماء (9 /127).

مقصدُ السورة هو إنذارُ قُرَيش بعذاب الآخرة عن طريقِ ضربِ المثَلِ في إعراضهم عن قَبول رسالة ربهم بمثَلِ عادٍ وثمودَ وقومِ فرعون، وما أوقَعَ اللهُ بهم من عذاب، وفي ذلك تثبيتُ النبي صلى الله عليه وسلم على هذه الدعوة.

ينظر: "التحرير والتنوير" لابن عاشور (30 /312).