ترجمة سورة القيامة

الترجمة التركية - مجمع الملك فهد

ترجمة معاني سورة القيامة باللغة التركية من كتاب الترجمة التركية - مجمع الملك فهد.
من تأليف: مجموعة من العلماء .

Kıyamet gününe yemin ederim.
Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz).
İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır?
Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.
Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister.
«Kıyamet günü ne zamanmış?» diye sorar.
İşte, göz kamaştığı,
ay tutulduğu,
güneşle ay biraraya getirildiği zaman!
O gün insan, «Kaçacak yer neresi!» diyecektir.
Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur!
O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.
O gün insana, ileri götürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir.
Artık insan, kendi kendinin şahididir.
İsterse özürlerini sayıp döksün.
(Rasûlüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir.
O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.
Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir. 
Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyor,
ahireti bırakıyorsunuz.
Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.
Rablerine bakacaklardır (O’nu göreceklerdir).
Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;
Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacağını sezeceklerdir.
Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,
«Tedavi edebilecek kimdir?» denir.
(Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.
Ve bacak bacağa dolaşır.
İşte o gün sevkedilecek yer, sadece Rabbinin huzurudur.
İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.
Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.
Sonra da çalım sata sata yürüyerek kendi ehline (taraftarlarına) gitmişti.
Lâyıktır (o azap) sana, lâyık!
Evet, lâyıktır sana ( o azap) lâyık!
İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!
O, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutte (sperm) değil miydi?
Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.
Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti.
Peki (bunları yapan) Allah’ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?
سورة القيامة
معلومات السورة
الكتب
الفتاوى
الأقوال
التفسيرات

سورة (القيامة) من السُّوَر المكية، نزلت بعد سورة (القارعة)، وقد تحدَّثتْ عن القيامة، وما يقترن بها من أهوالٍ، وحالِ الإنسان في هذا اليوم العصيب، مقارنةً بما كان عليه في الدنيا من غفلةٍ واستبعاد لهذا اليوم، مع الدعوةِ للاستعداد لهذا اليوم.

ترتيبها المصحفي
75
نوعها
مكية
ألفاظها
165
ترتيب نزولها
31
العد المدني الأول
39
العد المدني الأخير
39
العد البصري
39
العد الكوفي
40
العد الشامي
39

* قوله تعالى: {لَا تُحَرِّكْ بِهِۦ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِۦٓ} [القيامة: 16]:

عن موسى بن أبي عائشةَ، قال: حدَّثَنا سعيدُ بن جُبَيرٍ، عن ابنِ عباسٍ رضي الله عنهما في قوله تعالى: {لَا تُحَرِّكْ بِهِۦ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِۦٓ} [القيامة: 16]، قال: «كان النبيُّ صلى الله عليه وسلم يُعالِجُ مِن التنزيلِ شِدَّةً، وكان يُحرِّكُ شَفَتَيهِ - فقال لي ابنُ عباسٍ: فأنا أُحرِّكُهما لك كما كان رسولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم يُحرِّكُهما، فقال سعيدٌ: أنا أُحرِّكُهما كما كان ابنُ عباسٍ يُحرِّكُهما، فحرَّكَ شَفَتَيهِ -؛ فأنزَلَ اللهُ عز وجل: {لَا تُحَرِّكْ بِهِۦ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِۦٓ ١٦ إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُۥ وَقُرْءَانَهُۥ} [القيامة: 16-17]، قال: جَمْعُه في صدرِك، ثم تَقرَؤُه، {فَإِذَا قَرَأْنَٰهُ فَاْتَّبِعْ قُرْءَانَهُۥ} [القيامة: 18]، قال: فاستمِعْ له وأنصِتْ، ثم إنَّ علينا أن تَقرأَه، قال: فكان رسولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم إذا أتاه جِبْريلُ عليه السلام استمَعَ، فإذا انطلَقَ جِبْريلُ قرَأَه النبيُّ صلى الله عليه وسلم كما أقرأَه». أخرجه البخاري (٧٥٢٤).

* سورة (القيامة):

سُمِّيت سورة (القيامة) بهذا الاسم؛ لافتتاحها بقَسَمِ الله بهذا اليومِ العظيم.

1. أهوال يوم القيامة (١-١٥).

2. طريق النجاة (١٦-١٩).

3. عَوْدٌ لمَشاهدِ القيامة (٢٠-٢٥).

4. ساعة الموت (٢٦-٤٠).

ينظر: "التفسير الموضوعي لسور القرآن الكريم" لمجموعة من العلماء (8 /487).

يقول ابن عاشور رحمه الله: «اشتملت على إثباتِ البعث، والتذكيرِ بيوم القيامة، وذِكْرِ أشراطه، وإثبات الجزاء على الأعمال التي عملها الناسُ في الدنيا، واختلاف أحوال أهل السعادة وأهل الشقاء، وتكريم أهل السعادة، والتذكير بالموت، وأنه أول مراحلِ الآخرة، والزَّجر عن إيثار منافعِ الحياة العاجلة على ما أُعِدَّ لأهل الخير من نعيم الآخرة». "التحرير والتنوير" لابن عاشور (29 /337).